Gürel Yurttaş / YENİÇAĞ
Sevgili dostum.
Seninle tanışmamız 80’li yıllara dayanıyor.
Sen Beşiktaş’ta sembol olmaya doğru ilerlerken ben de genç bir Beşiktaş muhabiriydim.
Futbolculuğun boyunca sürdü muhabirliğim.
Az anımız olmadı yurt içinde, yurt dışında. Aramızda güçlü bir arkadaşlık, hatta ondan da öte kardeşlik oluştu.
Futbolu bırakmanın ardından atıldığın teknik direktörlük yaşamında da kalbim hep yanındaydı.
Sayende Denizlisporlu oldum, Göztepeli oldum, Sivassporlu oldum.
Başarıların benim de mutluluğum oldu.
Beşiktaş’ta ilk göreve geldiğinde de sevindim. Nasıl gönderildiğini de biliyorum, senin de hatırlamanı dilerim.
Beşiktaş’ı ne kadar sevdiğini, ne kadar önem verdiğini çok iyi bilirim.
Onun için de bu enteresan teklifi kabul ettiğini anlayabilirim.
Ama bunca yıllık dostluğa dayanarak bazı arkadaşça önerilerde bulunmak isterim.
Beşiktaş’ın bugünkü durumu öyle sıradan oluşan bir durum değil.
Son yıllarda yapılan yanlışlıkların duvara toslaması.
Yanlış seçimler. Dediğim dedik çaldığım düdük tavırları. Transferlerde yapılan tuhaflıklar.
Neden yapıldığı anlaşılamayan transferler.
Takımla taraftarlar arasında yaşanan kopukluklar.
Beşiktaşlı taraftarları sen benden iyi tanırsın, bilirsin.
Transfer döneminde kulak verselerdi taraftarlara bu takım bu durumda olmazdı.
Valerien Ismael gibi bir saçmalığı yapmasalardı inan bana bugünler yaşamazdı.
Örneğin; Beşiktaş’ın öz evladı Serdar Saatçi hala takımda olurdu, şu andaki stoper krizi yaşanmazdı.
Günleri sayılı olan yönetim şimdi son çare sana sarıldı. Tribünü lehine çevirmek istiyor.
Olağanüstü kongreden sonra yeni gelecek yönetimle birlikte başlasaydın göreve kimse bir şey demez, bu sezon kalan maçlardaki başarısızlık da sana fatura edilmezdi. Gelecek sezonun takımını kendin kurabilirdin.
Ama şimdi öyle değil görüntü.
Bu yönetim kalan maçlarda alınacak olası kötü sonuçlarda faturayı senin üstüne yıkmak isteyebilir.
“Daha ne yapalım, alın size Rıza” diyebilirler.
Eğer gerçekten isteselerdi seni Şenol Güneş’in gitmesinin ardından hemen çağırabilirlerdi göreve.
Onun için harcatma kendini dostum. Sakın ha!
Madem bir kaç maçlığına göreve geldin; olası kötü sonuçlarda sakın alma faturayı üstüne.
Neyse ne. Hep doğruyu söyle. Pat pat pat. Ne görüyorsan takım içinde anlat çekinmeden.
Şunu bilir şunu söylerim:
Beşiktaş Rıza Çalımbay’dır.
Rıza Çalımbay da Beşiktaş.
Bunlara kendini yem etme.