Terör devleti İsrail, Gazze’de yaşayan yarısı çocuk 2,3 milyon Filistinlinin tüm hayat kaynaklarını kurutmak için vahşi saldırılarını her gün biraz daha büyütüyor. Yaklaşık bir aydır devam eden terör saldırılarında yerleşim yerlerini ve ibadethaneleri hedef alan işgalci güç, son birkaç günde binlerce sivilin sığındığı Birleşmiş Milletler denetimindeki okulları bombalamaya başladı. İsrail’in katliamlarında can kaybı 3 bin 900’ü çocuk, 2 bin 509’u kadın, 9 bin 500’e yükselirken, 1250’si çocuk 2 bin 200 kişinin ise yıkıntılar altında olduğu belirtildi. İşgalci güç son 48 saatte ise yine kadın ve çocukların sığındığı Birleşmiş Milletler Yakın Doğu Mültecilere Yardım Komiserliği’ne (UNRWA) bağlı okulları yeni hedef olarak belirledi.
Son olarak işgalci güç Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda, İsrail saldırıları sonucu yerinden edilmiş binlerce Filistinliye sığınma sağlayan El-Fahura Okuluna yönelik saldırısında 15 kişinin hayatını kaybetti. Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra ise açıklamasında, “Cibaliya’daki El-Fahura Okulunun hedef alınması sonucu 15 Filistinli şehit edildi, 70’den fazla kişi yaralandı.” ifadelerini kullandı. Önceki gün de yine kuzeydeki Saftavi bölgesinde binlerce Filistinlinin sığındığı BM’ye bağlı Usame Bin Zeyd Okulu’nun hedef alındığı saldırıda ise 20 kişi öldürüldü.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonuna (UNICEF) göre, Gazze Şeridi’ndeki toplam okul sayısının yaklaşık yüzde 40’ına tekabül eden 200’den fazla okul İsrail saldırılarında hasar gördü.
İşgalci güç, 7 Ekim’den bugüne kasten Birleşmiş Milletlerin yönetimindeki merkezleri hedef alıyor. sadece Gazze’nin kuzeyindeki UNRWA denetimindeki 25 okula 112 bin kişi sığınırken, toplam sayı 700 bini buldu. 50’ye yakın hizmet birimi de doğrudan hedef alındı ve bazıları kullanılamaz duruma geldi.
Son dönemde BM fiilen çaresiz kalsa da yapılan açıklamalar ile İsrail’in uyguladığı insanlık suçunu kayda geçiriyor. BM Genel Sekreteri Guterres, BMGK’da yaptığı konuşmada, Filistin meselesinin 7 Ekim’de başlamadığını ve 56 yıllık bir işgal sürecinin varlığına vurgu yapması işgalcinin şimşeklerini çekmişti. Yine BM Genel Kurulu’nda 120 ülkenin “ateş kes” çağrısını, işgalci güç temsilcisi “alçakça” diyerek saldırdı. Son olarak BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörü Craig Mokhiber, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını “tam bir soykırım” örneği diye niteleyerek istifasını sunmuştu. İşgalci gücün, uyguladığı soykırımı göz önüne seren BM çıkışları sonrası okulları bombalayarak öç almak istediği değerlendiriliyor.
İşgalci güç, Filistin halkının direnişi karşısında, yeni insanlık suçları işlemeye de devam ediyor. 7 Ekim’den bu yana bölgeye yakıt ve su girişini engelleyen işgalci güç dün de, bölgede bulunan güneş panellerini ve su depolarını vurdu. Şifa hastanesi ve Nassır Hastane’sinde ve civarda bulunan tüm güneş panelleri işgalci gücün saldırısıyla imha edildi. Refah’ın doğusundaki bir su deposu da işgalci tarafından vuruldu.
İşgalci gücün yoğun bombardıman ve ablukası sonucu insanların ilk önceliği ekmekten ziyade temiz suya ulaşmak olduğu belirtiliyor. BM’nin Gazze’deki en üst düzey yöneticisi Thomas White, bölgede 89 fırına destek verdiklerini ancak insanların ekmekten de öte suya ulaşmak için arayışta olduğunu” belirterek yaşanan insanlık dramını gözler önüne serdi.